MUHTEŞEM TEŞKİLAT
TARİHİN EN BÜYÜK CASUSU VE GERİLLASI
SON ANA KADAR İTTİHAD-I İSLAM
BEŞ TÜRK RUSLARI DEHŞETE DÜŞÜRDÜ
HİNDULAR VE MÜSLÜMANLAR İNGİLİZLERE KARŞI
TEŞKİLAT TÜM BÖLGEYİ KONTROL ETTİ
FARS KÖRFEZİ İNGİLİZLERE MEZAR OLDU
LAVRENSİ ÖLDÜRMEK
BAŞARILI OLMASLAR ASİ OLACAKLARDI
İSLAM DÜNYASI DESTEK VERDİ
GİZLİ GÖREVLE LİBYADA
TEŞKİLATIN HARCI 50 DEVLETİN TEMELİNDE
TEŞKİLAT HAKKINDA GENİŞ BİLGİ
GİZLİ GÖREVLE LİBYADA

Gizli görevle Libya’ya giden Atatürk halı tüccarı kılığındaydı

Halı tüccarı kılığında Mısır’a giden Mustafa Kemal’in ve diğer gerillacıların sahte kimlik ve pasaportlarının temin edilmesinden, ünlü Teşkilat-ı Mahsusacı Kara Kemal sorumluydu.

image0019.jpgİttihat ve Terakki’yi İttihad-ı İslam projesine teşvik eden Trablusgarp’ın İtalyanlar tarafından işgal edilmesiydi. İttihat ve Terakki, iktidarın dizginlerini ele geçirdiklerinde bu projeye bel bağladı. İttihatçı eylemciler Libya’da kazandıkları tecrübeden Balkan ve Birinci Dünya savaşlarında da yararlanacaklardı. Enver Paşa’nın liderliğindeki Özel Teşkilat, Libya’da silah, cephane ve profesyonel asker kıtlığına rağmen, mükemmel bir gerilla harbini örgütleyerek, 200 bin kadar İtalyan askerini sahil şeridine kilitlemeyi başarıyordu. Trablusgarp’ta, sonradan çoğu Teşkilat-ı Mahsusa’cı olan ünlü isimler gerillacılık yaptı. Bunların başında Mustafa Kemal Paşa, Nuri ve Halil Paşalar, Ali Fethi Okyar, Kuşçubaşı Eşref ve Hacı Selim Sami, Kel Ali lakaplı Ali Çetinkaya, ilk tayyareci şehitlerden Sadık Bey, Çerkez Reşit Bey, Süleyman Askeri, Fuat Bulca, Yakup Cemil, Nuri Conker, Rauf Orbay gibi isimler yer alıyordu. Ünlü Masonlardan Ord.Prof. Mim Kemal Öke de yüzbaşı rütbesinde Derne cephesindeydi. Prof. Ayhan Songar’ın babası Nazmi Bey ve ünlü seyyah Abdurreşit İbrahim de Libya’ya giden gönüllü mücahitler arasında yer alıyorlardı.

“FUAT, TRABLUSGARP’E GİDİYORUZ, SEN DE GELİYORSUN”

Trablusgarp direnişi için Özel Teşkilat, Enver Paşa tarafından gerçekleştirildi. Enver Paşa ve Ali Fethi Okyar binbaşı, Mustafa Kemal Paşa Kolağası rütbesindedir. Özel Teşkilat’ın kuruluşunu Atatürk’ün akrabası Fuat Bulca, Cemal Kutay’ın yayınladığı “Trablusgarp’te Bir Avuç İnsan” adlı anılarında anlatır. Bulca, Mustafa Kemal’in muavinidir. Mustafa Kemal’in Bulca’ya ilk sözü şuydu: “Trablusgarp’e gidiyoruz, sen de geleceksin” olur. Mustafa Kemal, şöyle diyordu: “Enver’in planı şu: Bizler kendi arzumuzla ve hususi bir teşkilat olarak müdafaayı ele alacağız. Harbiye Nezareti de bizi istifa etmiş sayacak. Orada teşkilat yapacağız. Biliyorsun ki ben daha evvel de Trablusgarp’te bulundum. Haleti ruhiyeyi bilirim. Eğer ciddi olarak müdafaaya girişirsek başta Sunusiler olmak üzere halk bize yardım eder. Enver Urbanı teşkilatlandıracak, onların dillerini ve adetlerini bilen arkadaşları beraberimize alacağını söyledi. Eşref bey de geliyor. Mıntıkaları harita üzerinde taksim dahi ettik. Sen benim muavinim olacaksın. Bu akşam Beşiktaş’ta Enver’in evinde toplanacağız. Mahrem tut. Hiç kimse bir şey bilmiyor. Mahmut Şevket Paşa’yla Enver temas ediyor. Ali Fethi de Cezayir’e geçecek, oradan deniz vasıtasıyla münakele imkanlarını araştıracak.”

Trablusgarp’ın kapıları Askeri’ye nasıl açıldı?

Mısır’ın liman kenti İskenderiye, Trablusgarp’e geçişin kilidi idi. Özel Teşkilat’ın subayları İskenderiye’den hududa, oradan da Trablusgarp’e geçeceklerdi. Teşkilat mensupları subay olduklarını gizlemek zorunda olduklarından sahte kimliklerle yolculuğa çıkacaklardı. Mustafa Kemal halı tüccarı, Süleyman Askeri genç bir molla kılığına bürünmüştü. 1915′te Teşkilat’ın Osmancık Gönüllü Taburu’nun başında Irak’ta şehit düşen Kısıklılı Yüzbaşı Cemil hoca kılığındaydı. Mustafa Kemal yolcuğa çıkmadan önce Fuat Bulca’ya şöyle diyordu: “Hükümet acziyet içinde. Bunu Harbiye Nazırı elem ve üzüntüyle itiraf etti. İstanbul’dan hiçbir yardım göreceğimizi zannetmiyorum. Enver de aynı kanaatte… Evvela o gitmek istiyor. Eşref beyin Mısır’daki muhitinden ve dostlarından istifade edeceğiz. Sevkiyatın tehlikesiz oraya varması için Mısır’ın muhtelif yerlerinde teşkilat yapacak. Takma adlarımızla bu unvanlara uygun mesleklerimizin listesi hazırlanıyor.”

SAHTE PASAPORTLAR KARA KEMAL’DEN

Kara Kemal, Özel Teşkilat’ın İstanbul’daki işleriyle ilgilenecekti. Özel Teşkilat’a seçilecek subayların iaşeleri, yolculukta kullanacakları kıyafetler, sahte kimlik ve pasaportların tanzim edilmesi onun işiydi. Hazırlıklar gizli tutuldu. Özel Teşkilat’ın Hükümetle, İttihat-Terakki merkezi ile irtibatından da Kara Kemal ve Şükrü Bey sorumluydu. Kara Kemal Bey’in Karagümrük’teki evi, Özel Teşkilat’ın güvenli eviydi. (Kara Kemal, 1926′da Atatürk’e suikast davasından aranırken intihar etti. Maarif eski nazırı Şükrü Bey de aynı davadan idam edildi.)

Arusi Şeyhi Ömer Fevzi Mardin sevkiyat sorumlusuydu

Enver Bey’in evinde yapılan gizli toplantıda Mustafa Kemal, Ali Fethi Okyar, Kuşcubaşı Eşref, Mümtaz Bey, Süleyman Askeri, Fuat Bulca ve birkaç subay vardır. Toplantıda büyük bir harita başında çalışılıyordu. Teşkilat, Mısır üzerinden Libya’ya sızacaktı. İngiliz kontrolü altındaki Mısır’dan geçişler tehlikeliydi. Başka bir çare de yoktu. Mısır’da Eşref Bey’in çevresi işe dahil edilecekti. Mısır’ı iyi tanıyan biri daha vardı: Ömer Fevzi Mardin.

Fevzi Bey, Özel Teşkilat’ın İskenderiye’deki sevkiyat ve ikmal sorumlusu tayin edildi. Teşkilat, Trablusgarp’e karadan ve denizden bağlanan yollar üzerindeki merkezlerde güvenilir elemanlar görevlendirecekti. Özel Teşkilat herkese açık olmayacaktı. Profesyonel çeteciler ve idare etme niteliğine sahip güvenilir subaylar yer alacaktı. Enver Paşa, hazırlık için Eşref Bey’in önceden gitmesini istedi. Enver Paşa’nın son sözleri şöyleydi: “Hepimiz yekdiğerini tebrike layıkız. Nizam ve disiplini muhafaza etmek için mutehalli olduğumuz şuura azami riayet içinde, tam bir kardeşlik ve uhuvvet havasını temsil edeceğiz. Allah bizimle beraberdir.”

İtalyanları kuş gibi avladı

Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Bey Libya’da keskin nişancılığı ile ün saldı. Pusuya yatan Nuri Paşa’nın, tek başına 100′den fazla İtalyan askerini öldürdüğü dilden dile dolaştı. Kuşçubaşı Eşref de “Uçan Şeyh” ünvanını Libya’da kazanıyordu. Tunus, Cezayir ve Sudan’dan gönüllüler akıyordu. Cezayir’li Emir Abdulkadir’in oğlu Emir Ali Paşa ile Tunuslu Şeyh Salih Şerif Tunusi de Eşref Beyin davetiyle Trablusgarp’e geldi…

 

GELMİŞ GEÇMİŞ EN MUHTEŞEM TEŞKİLAT
Harbiye naziri Enver paşa’ya bağlı olarak 1913 yılında kurulan teşkilat-i mahsusa'nin daire baskani, Süleyman askeri bey idi. dr. philip h. stoddard'a göre 1916 yılında personel şayisi 30 bin kişiye ulasan örgüt ajanlarının büyük bir kısmı, uzmanlardan oluşmaktaydı. Örgütte doktorlar, mühendisler, gazeteciler, politikacılar ve subayların yanısıra, geçmişi oldukça karanlık ama sadakatlerinden kuşku duyulmayan gerilla savası uzmanları da yer alıyordu. Böylesine zengin bir "ajan kadrosu" na sahip olmasına rağmen Türkçe ve yabancı dillerde yayınlanan kitaplarda teşkilat-i mahsusa'dan pek söz edilmemesi, söz edenlerin de yeterince bilgi vermemesi, stoddard'a göre teşkilatın faaliyet alanı ve personel şayisini gizli tutmakla yükümlü olan Osmanlı devlet adamlarının bir taktik basarîsiydi. Bu asrin ilk çeyreğinde faaliyet gösteren teşkilat-i mahsusa, o yıllarda dünyanın en güçlü ve en etkin örgütlerinden biriydi. Ortadoğu ve kuzey Afrika basta olmak üzere üç kıtada örgütlenen teşkilat-i mahsusa ajanların pek azı örgüt mensubu olarak tanınıyordu. resmi üyelik listeleri bulunmamakla birlikte kuşçubaşı eşrefe göre böyle bir listenin yayınlanması, Ortadoğu’daki birçok devlet adamını rahatsız edecekti.

Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
SİTEYİ HAZIRLARKEN KAYNAKLARINDAN YARARLANDIĞIM YILMAZ KARAHAN HOCAMA VE ABDULLAH MURADOĞLU' NA TEŞEKKÜRLERİMİ BİR BORÇ BİLİRİM. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol